Bir zamanlar internet yoktu: İlk modemim ile BBS dünyasına giriş

90’ların ortasında takip ettiğim bilgisayar dergilerinde modem ile BBS (Bullet-in Board System) denen sistemlere bağlanılabileceğini, dosya transferi yapılabileceğini, başka kullanıcılar ile mesajlaşılabileceğini okumuştum. Dosya paylaşımının bilgisayar dükkanlarına elimde disketlerle gidip gelmekten başka pek bir yolu (posta yolu ile abone olunan swap sistemleri hariç) olmadığı zamanlarda BBS konsepti bana inanılmaz çekici gelmişti.

BBS nedir uzun uzun anlatmayacağım sadece nostaljik anlarımı paylaşacağım. Bilmeyenler, merak edenler Wikipedia BBS sayfasını ziyaret edebilir. Kısaca BBS, internet öncesi online dünyadır.

İlk modemim: Boca Modem 14.4Kbps

Boca Modem 14.4kbps internal modemİlk modemimi yaklaşık 70$’a yanlış hatırlamıyorsam 1995 yılında aldım. 14400 baud’luk internal Boca Modem‘im kurulum aşamasında beni baya zorlamıştı. Plug&play cihazlar daha gelmemişti ya da yeni geliyordu. Plug&play olmayan modemimim üzerinde 10 civarı jumper vardı. Bu jumper’ları ancak doğru kombinasyonda ayarlayabildiğinizde bilgisayar modemi tanıyabiliyordu. Hatırladığım kadarıyla o zamanlar Pentium işlemcili bir PC’m vardı. Uzun uğraşlar sonunda modemimi kurabildim. Artık sıra ilk bağlantımı kurmaktaydı..

Dergilerden birkaç BBS telefon numarası edinmiştim. İlk birkaç ay sık sık bağlandığım ve isimlerini hala hatırladığım BBS’ler: Game BBS, İstanbul BBS, Sentinel, Ghostrider (Amiga), Ada BBS…

Bağlantı

Bağlantıyı basit bir terminal programı ile kuruyorduk. Windows PC kullandığımdan bunu Windows ile default gelen HyperTerminal programı ile bağlanılacak BBS’in numarasını tuşlayarak yapıyordum.

Bağlantı hızınız iki taraftan düşük olanın hızına göre belirlenir. 14.4kbps modemim ile 28.8kbps modemi olan BBS’e bağlanırken maksimum 14400 baud’luk hız elde edebiliyordum. Bu 9600’e kadar düşebiliyordu ki çoğu zaman buna bile razı olmak zorunda kalabiliyordum.

BBS’lere bağlanırken modem hızı dışında belki de en önemli etmen BBS’in telefon hattını boş yakalayabilmekti. Popüler BBS’lere bağlanabilmek için dakikalarca bazen saatlerce meşgul sesleri arasında tekrar tekrar denemek zorunda kalıyordum. O yüzden modemin bağlantı kurarken çıkardığı o hışırtı BBS ve dial-up Internet dünyasını bizzat yaşamış bizler için gürültüden ziyade tatlı bir nostaljik anı olduğunu düşünüyorum.

Görsel

ASCII Codepage 437

ASCII Codepage 437 – İşte bu 256 karakter ile BBS grafikleri ortaya çıkıyordu

1024×768 gibi çözünürlükleri bile yeterli görmediğimiz, “retina display” denen keskin görüntülere alıştığımız günümüzde yaşayan yeni nesil herhalde BBS grafiklerini görse baya şaşırırdı. BBS’ler genelde text arayüz kullanıyordu. Gelişmiş Grafik UI kullanan BBS çok azdı, o zamanlar WildCat adında gelişmiş arayüzlü bir BBS yazılımı duymuştum ama Türkiye’de kullanan BBS hiç görmedim.

Text arayüz deyince de ASCII ve biraz daha genişletilmiş ve renkli haliyle ANSI arayüzleri aklımıza gelir. Klavye üzerinde gördükleriniz dahil toplam 256 karakteri kullanarak yapılan görsellerdi bunlar. ANSI art‘ı belki bugünkü sanatsal duvar yazılarına benzetebiliriz.

ASCII kale

ASCII karakterler ile kale çizimi

Dosya Paylaşımı

BBS’lerin belki de en popüler kısmı dosya paylaşım alanlarıydı. Klasik bir FTP sunucusundan pek farklı değildi, dosyalar kategorilere/klasörlere ayrılmış durumdaydı.

Bazı BBS’ler günlük 1Mb gibi bir download limiti verirken bazıları ücretli üyelik ile bu limiti artırabiliyordu. Gene belli bir üst limit dahilinde upload ederek download hakkınızı artırmak mümkün olabiliyordu. Örneğin 2:1 oranında bir uygulama varsa her 2Mb upload’unuz karşılığında ekstra 1Mb download hakkı alabiliyordunuz. Evet, yanlış okumuyorsunuz, 1-2 megabyte’lardan bahsediyorum, gigabyte değil. Bu yazıyı çocuklarımız okurken onlar da gigabyte’a gülüyor olacak gerçi.

Mesajlaşma

ASCII art simple

Özellikle mesaj altlarında kullanılan basit ASCII çizim örneği

Internetteki forumların benzeri BBS’lerde de vardı. Bunlara mesaj ağları denmekteydi. HiTNeT ve NewsNet Türkiye’deki popüler mesaj ağlarıydı. FidoNet ise o zamanlar haberdar olduğum tek dünya çapında mesaj ağıydı. 1990’ların ortasında FidoNet’e bağlı 40bin sistem ile milyonlarca kullanıcının aralarında mesajlaşması sağlanabiliyordu.

BBS dünyasındaki mesajlaşmanın bugünkünden bence tek farkı hızıydı. Mesajın karşı tarafa ulaşması 5-10dk ile 2-3 gün arasında sürebilmekteydi. Hem e-mail gibi kişiye özel mesaj, hem de forum entry gibi ortak tartışma/bilgi paylaşımı mesajları atmak mümkündü. Sistem gerçekten çok güzel kurgulanmıştı, o yüzden detayları başka bir yazıya bırakmaya karar verdim.

Basit ve limitli olsa da birçok BBS’te Wall dediğimiz duvar yazıları üzerinden de bir nevi iletişim mümkündü. BBS’e ilk bağlandığınızda karşınıza çıkan bu duvara dilerseniz tek satırlık bir yazı yazabiliyordunuz. Sizden sonra bağlanan kullanıcılar da bu duvarı ve önceki yazılan 8-10 mesajı görebiliyordu. Tek satır limiti ve timeline şeklinde aktığı için bugünün Twitter’ına benzetebiliriz 🙂 Tüm duvarı kaplamak için BBS’e ardarda defalarca bağlanıp duvara yazar yazmaz hattı kesen kullanıcılar olurdu.

Chat

BBS’lere aynı anda bağlanabilen kullanıcı sayısı telefon hat sayısı ile kısıtlı olduğu için ancak birden fazla hatlı BBS’ler online chat imkanı verebiliyordu. Ama tüm BBS’lerde geçerli ve popüler bir chat vardı: SysOp ile chat. SysOp, (System Operator) kısaca BBS’in yöneticisi, çoğu zaman da kurucusudur. SysOp bilgisayarın başında olduğunda bağlanan kullanıcı ile chat yapabiliyordu. Bunun için kullanıcı SysOp chat çağrısında bulunuyor, SysOp müsaitse ve isterse chat talebini kabul edip konuşmayı başlatıyordu.

Oyunlar

BBS’ler üzerinde default gelmeyen tüm fonksiyonlar “door” şeklinde ek olarak geliyordu. Günümüzde “plug-in”, “module”, “add-on” diyebileceğimiz bu küçük programlar BBS üzerinde çalışarak yeni fonksiyonları ekleyebiliyordu. Kısaca BBS içinde başka dünyalara açılan kapılar idi bu programcıklar.

Legend of the Red Dragon

Legend of the Red Dragon açılış menüsü

BBS üzerine bu şekilde kurulan oyunlar genelde kullanıcılar arasında interaktivite kurabilen oyunlardı. Zaten tek kişilik bir oyunu PC’nizde oynamak yerine neden telefon parası ödemek isteyesiniz? O zamanlardan hatırladığım tek BBS oyunu Legend of the Red Dragon (LORD) isminde role-playing oyunu idi. Aynı anda olmasa da diğer oyuncularla yarışmanızı sağlayan oyuna günde yaklaşık 5 dakikanızı ayırarak oynayabiliyordunuz.

Telefon faturaları

BBS’lere bağlıyken ödediğim telefon faturalarının herhalde %90’unundan download’larım sorumludur 🙂

Telefon faturası şokuBirçok BBS ücretsiz üyelikle çalışmaktaydı. Ama telefon hattı üzerinden bağlanıldığından bağlantı süresince aynı birisiyle telefonla konuşuyor gibi telefon faturası oluşmaktaydı. Sonuçta sabit bir telefon numarasını arıyorsunuz. Bu numara bir de şehir dışı numarası olursa felaket olabiliyordu. O yüzden kullanıcılar genelde kendi şehirlerindeki BBS’lere bağlanıyordu.

Kabarık telefon faturaları gelmeye bağlayınca bu işe başka bir çözüm yolu bulmak gerektiğini düşündüm. Fatura arayana yazıyordu. O zaman arayan yerine aranan olursam fatura sorunum kalmayacaktı. Bunun üzerine bir BBS kurmaya karar verdim. Yeni bir telefon hattı için başvurdum. Böylece Neverland BBS için ilk adımı attım…

devamı.. Neverland BBS yazımda…

Paylaş, keyfine var!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.