Doğru e-ticaret platformu seçimi için öncelikle seçeneklerimize bakalım.
2011 senesinde e-ticaret startup’ımızı kurarken sıfırdan başlıyorduk, yazılımcımızı henüz bulmamıştık. CTO şapkalı ortak olarak önümdeki opsiyonlar şunlardı:
1. Hosted bir e-ticaret platformu kullanmak.
Bu opsiyonu çok incelemedim bile. Hosted çözümlerin ciddi bir dezavantajı, çok müdahale imkanı olmaması. Üzerine geliştirme yapma imkanı kısıtlı. Ne sunuluyorsa onunla idare etmeniz gerekiyor.
Şu an (2013) için kimseye tavsiye edememekle birlikte bu alanda büyük gelişmeler olacağını düşünüyorum. Shopify gibi sitelerin çok daha fazla gelişeceğini, hosted platformların al-kur modellere göre daha işlevsel ve avantajlı hale geleceğini öngörüyorum. Gelişmeleri takip etmekte fayda var.
Güncelleme (2017): Shopify, geçen 4 sene içinde inanılmaz gelişti ve bulut tabanlı e-ticaret altyapısı olarak dünyada bir numaraya oturdu. Ben de 2017 itibariyle e-ticarete yeni başlayacaklara kesinlikle Shopify’ı tavsiye ediyorum.
2. Yerli hazır e-ticaret paketi kullanmak.
Kendi startup’ım için düşünmesem de, yazılımdan anlayan birilerinin olmadığı ekipler “e-ticaret yapmak istiyoruz” dediklerinde minimum maliyet ile hızlıca başlayabilmeleri için tavsiye ederim.
Yerli paketlerin avantajları arasında Türkçe sorunu olmaması (yabancı paketlerde zaman zaman çeviri yapmanız ya da çevirileri düzeltmeniz gerekebilir) ve Türkiye şartlarına uygun Sanal POS, muhasebe programı entegrasyonu gibi modüllerinin hazır olmasını sayabilirim. Böyle bir seçim yapanlar için önerim, piyasada en yaygın markalardan birini kullanmaları. Ne kadar çok kullanıcısı ve müşterisi varsa, ne kadar uzun süredir piyasadaysa o yazılım paketinin o kadar olgunlaşma şansı bulmuş, ihtiyaçlara daha çok hitabedebilir durumda olacağını düşünüyorum. Hemenal ve Proticaret aklıma gelen 2 örnek yerli paket.
3. Hazır bir open source e-ticaret paketini satın alıp üzerine geliştirme yapmak.
Bu opsiyon, içinde yazılımcı olan ekipler için iyi bir seçenek olarak gözüküyor.
Popüler bir open source e-ticaret paketinin dünyadaki kullanıcısı sayısı Türkiye’de satılan yerli hazır paketlere göre çok daha fazla. Bu da platformun daha gelişmiş, hatasız olma şansını artırırken sorularınıza online olarak forumlardan rahatlıkla cevap bulabileceğiniz anlamına geliyor.
Çoğu açık kaynaklı e-ticaret altyapısının yeterli düzeyde Türkçe desteği de var, hatta Türkiye distribütörü ya da ofisi olanları da var. Bu alternatif için 3 paket inceledim.
Tamamen ücretsiz olması açısından OsCommerce ve onun .Net alternatifi diyebileceğim nopCommerce paketlerini inceledim.
OsCommerce oldukça uzun zamandır kullanılan bir paket. 2000 senesinden beri geliştirildiğini düşünürsek olgunlaşmak için yeterince zamanı olmuş. Dünya çapında 10binlerce e-ticaret sitesi tarafından kullanılmakta ve web üzerinden hem bilgi paylaşımı hem de ek geliştirmeler açısından zengin bir içeriğe, binlerce add-on‘a sahip. Php ve Mysql tabanlı çalışan sistem bu platformda tecrübeli yazılım ekipleri tarafından tercih edilebilir.
Daha önce aktif olarak PHP yazılımı yapmadığımdan ve Microsoft SQL’i MySQL’e göre daha gelişmiş bulduğumdan OsCommerce’in ASP.NET / MSSQL platformunda çalışan alternatifini aradım ve karşıma nopCommerce çıktı. Open-source ve ücretsiz platformların genelde php/mysql tabanlı yazıldığından ASP.NET‘te çalışan iyi bir open-source paket bulmak kolay değil. NopCommerce en azından 2010’dan beri piyasadaymış, iyi durumda gözüküyordu.
Güncelleme: nopCommerce nedir başlıklı yazımda bu ücretsiz platformu detaylıca inceledim.
Hem osCommerce hem de nopCommerce kurup baktığımda kod açısından bana yeterince temiz gelmedi. Daha önceden open source forum paketlerinde, WordPress (ki bugün WordPress için bile e-commerce plug-in’leri var) gibi blog paketlerinde, Joomla gibi CMS’lerde de aynı şeyi görmüştüm. Kodda bir çok şey modüler yapıdan ziyade tekrarlanabiliyor. Üzerine kurduğunuz bir add-on başta rahat çalışırken özelliştirilmiş bir versiyona add-on eklemeye kalktığınızda sıkıntılar olabiliyor. Üzerine geliştirme yapabilmek için koda hakim olmak gerekiyor, bu da uzun süre istiyor.
Open-source üçüncü opsiyon olarak Magento’yu inceledim. Magento, open-source olmasına ve ücretsiz olan bir “community edition” versiyonu olmasına rağmen aslında ticari amaçla işletilen (şu anda bir eBay firması) bir paket olduğundan diğer çözümlere göre daha pahalıya malolacaktır. PHP/MySQL platformunda çalışan Magento, Avrupa’da oldukça popüler, tavsiye üzerine teknik kapabilite açısından detaylıca inceledim, şirket ile de birkaç konuda yazıştım. Magento’da da durum pek farklı değildi. Basit bazı fonksiyon ile sorularıma “ek geliştirilme ile eklenebilir”, “ileriki versiyonlarda olacak” şeklinde cevaplar aldım. Sisteme, koda hakim olmak için gene uzun süre gerekecek gözüküyordu.
Sonuç olarak, eğer yazılım ekibiniz bu veya benzeri açık kaynaklı paketlerden birinde iyi derecede deneyimi var ise bu paketlerle başlamak hızlı adım atmak adına mantıklı gözüküyor. Deneyim yok ise yazılım ekibinin bu paketlere adaptasyonunun ciddi süre alacağını hesaba katmak gerekiyor. Paketi kurduğunuzda, kontağı çevirdiğinizde siteniz çalışıyor durumda olacak ama hadi şu özelliği ekleyelim dediğinizde koda hakim duruma gelmiş olmak gerekiyor.
4. Sıfırdan bir e-ticaret sistemi yazmak.
Seçim yapma zamanı sırasında yazılımcı arayışına başlamıştım. Açıkcası bulduğum yazılım mühendisinin de seçimimde etkisi olacaktı. Eğer sistemi sıfırdan hızlıca yazabilecek birisini bulabilirsem komple kendimizin yazmasını uygun buldum. Çünkü yazılımcının hazır paketi özümseyip üzerine müdahale edebilir duruma gelmesi bence sıfırdan yazmaktan daha kısa sürmeyecekti. Böyle bir yazılımcı bulamazsam ya daha önceden e-ticaret paketleri üzerinde çalışmış birini bulup aşina olduğu pakette devam edecektim ya da herhangi bir aşinalığı yoksa bütçeye göre OsCommerce, nopCommerce ya da Magento (ücreti yüksek) ile işe girişecektim.
Sonuçta tam istediğim gibi bir yazılımcı buldum. .NET C#, Javascript deneyimli, SQL bilgisi olan çok iyi bir yazılımcı… Veri tabanını kendim dizayn ettim, akışları belirleyip istediklerimi net bir şekilde yazılım uzmanımıza aktardım. O da işin hakkını verdi, o kadar hızlı yazıyordu ki test etmeye zor yetişiyordum. Bu sırada ön yüz görsellerini hazırlıyor (css), bankalara sanal POS başvurularını yapıyordum. İkimiz sıkı bir çalışma sonunda tam 45 gün sonra sistemimizi müşteri kabul edebilir duruma getirdik.
Bir çok firmanın 5-6 kişilik yazılım ekipleri ile 3-6 ayda yapabildiğini 45 günde yapabilmiştik. Burada insanüstü bir performans da göstermedik, olması gerekeni özveri ve azimle yaptık. Bence birçok firmada yazılım işleri olması gerekenden çok daha uzun sürüyor, çok daha düşük kalite iş yapılıyor. Hazır bir paket üzerinden başlasaydık bu kadar kısa sürede istediğim seviyede hazır duruma gelemeyebilirdik…
Kendi yazdığımız paketi sürekli geliştiriyorduk. 3-4 ay içinde Magento gibi ciddi ücretli sistemlerle rahatlıkla yarışabilir hale geldi. Kafamızda ne varsa hızlıca hayata geçiriyorduk. Kargo şirketi entegrasyonu mu lazım, 3 saatte tamam. Retargeting reklam sağlayıcı için XML ve sayfalara kod mu eklemek lazım, 1 gün sonra hazır. Email Service Provider ile realtime entegrasyon mu, 2 gün sonra devrede… Üçüncü banka Sanal POS entegrasyonumuz sadece 2 saat sürdü.
Hangi e-ticaret platformu en iyi seçim olur?
Herkes için en iyi bu olacak diye bir seçim olamaz. Sizin için en iyisini seçmelisiniz. Burada belirleyici etmen de ekibiniz. En iyi seçim ekibinize ve hedeflerinize en uygun seçimdir.
Sıfırdan bir sistem yazmak daha uzun vadeli bir yaklaşım diyebilirim. Hızlı ve esnek gelişime açık olmak size rekabet avantajı getirecektir.
Eğer bu işi sıfırdan hakkıyla yapabilecek bir ekibiniz yoksa sizi geleceğe hazırlamak yerine bugününüzü yavaşlatabilir.
Hazır bir paket ile başlayıp işiniz büyüdüğü zaman her zaman platformunuzu kendi yazdığınız sisteme geçirmeniz mümkün ama kendi yazdığınız bir platform datasını yazılımcınız işten ayrılıp da sistemi bilen kimse kalmadığında hazır bir pakete taşımak o kadar kolay olmayacaktır. O yüzden yazılımınızı içeride (inhouse) yazma kararı alırsanız bu seçimle ilerlemeden önce ekibin deneyimi, profesyonelliği ve en önemlisi sürekliliği konusunda emin olmanızı tavsiye ederim.
Faydalı ve anlamlı bir yazı teşekkürler. Ben küçük denemeler yapıyorum bir süredir. Bunun için farklı açık kaynak yazılımlar denedim. En dikkat çeken yani kolay kullanımı olan prestashop gibi geldi bana yanılıyor muyum. En çok kullanımı olan yazılım opencart fakat fazla yazılım deneyimim olmadığı için bana zor geldi. İki yazılım arasında kaldım biraz. Sizin fikriniz ne olur acaba?
Merhaba, öncelikle yazıyı faydalı bulduğuna sevindim. Hızlı bir başlangıç için en kolay gelenle ilerlemek uygun olabilir. Burada bence önemli nokta hala aktif olarak geliştiriliyor olması. 1-2 sene önce geliştirilmesi bırakılmış bir platformdan uzak durmakta fayda var.. Prestashop’u denemedim ama hızlıca bir sitesine gözattığımda aktif olarak geliştirildiğini, geniş bir kullanıcı kitlesinin ve ek modüllerinin olduğunu görüyorum. Başlamak için uygun gözüküyor açıkcası.